Önce yine uçsuz bucaksız Mezopotamya ovası..







Ermeniler, Eşcinseller, Rumlar ve Çerkezler gibi azınlıktır Süryaniler de.. Kökenleri 5000 yıl öncesine kadar gider bu topluluğun.. Ülke sınırlarında azınlık içinde çoğalabildikleri en önemli iki şehir İstanbul ve Mardin’dir.
Tıpkı diğer azınlıklar gibi tarihleri kadar eski bu coğrafyalardan sürüklenmiş onlarda..Gördükleri zulüm ve çatışmalara rağmen toprak derdine düşmeyen, dağa çıkıp, korucu olmayan yine de bastırılan ve korkutulan bu topluluk farklı dil, din ve kültürdeki Kürt, Arap ve Türklerle aynı topraklara tutunup kalmışlarıdır.
Gümüşü, taşı ve kumaşı işleyip ustalar yaratıp, en iyi telkari örneklerini verdikleri görülür. Benim çektiğim fotoğraflardan ne kadar aynı his bakan kişiye ulaşır bilinmez lakin ben manastırın içine girmeden de oturup bu tepelere ve yapıya uzun uzun bakıp zamansızlık hissedebilirim.
Geçmişte çevrede bulunan dağlarda açan safran çiçeklerinin manastır yapımında duvarlara renk vermesi için kullanıldığı rivayet edilir.
Yıl içinde pek çok yerli yabancı turisti ağırlayan bu ihtişamlı manastıra giriş günün belli saatlerinde, rehber eşliğinde ve sadece manastırın bazı bölümlerine ziyaret şeklinde gerçekleştirilir. Halen aktif olarak ibadet için kullanılan, çok temiz korunan ve bakılan Deyrülzafaran’a giriş 3 TLdir.
Suriye manastıra 40 km uzaklıkta olunca gerçek Araplarla aynı atmosferi solumak kaçınılmaz oldu.Bu ve benzeri bir çok kapı çivi kullanılmadan birbirine geçme sistemiyle yapılmış.
Günün belirli saatlerinde ayinlerin yapıldığı kilise..
Gümüş kakma ciltli bir sayfasının Arapça bir sayfasının Süryanice olduğu söylenen tarihi İncil.
Süryanilerin kökeninin sadece bir tek ırka dayanmayacağını savunan, Türkiye’deki bütün Süryanilerin eski ruhani reisinin mezar taşı/Filoksinos Hanna Dolapönü.
Yıllar önce din adamların ulaşımını sağlamak için kullanılan araç.
Her ziyaret edenin kuyudaki sudan alma isteği sonucunda demir mazgallarla kapatılan tarihi kuyular
Her bir yapının ayrı bir öyküsü vardır bu şehirde . Her farklılık bir zenginliktir de aynı zamanda. Tüm bireyler aynı dil aynı milliyet ve kültürde değildir ama varılan yer aynı yerdir..Medeniyetler beşiği Mardin’dir.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder